Bursa´da “Mesleki Eğitim İstişare Toplantısı“  
Bursa´da “Mesleki Eğitim İstişare Toplantısı“

Bursa´da “Mesleki Eğitim İstişare Toplantısı“

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ercan Demirci, “Son birkaç yılda mesleki eğitimin mevzuat alt yapısı, belirli bir kıvama getirildi. Geçen hafta Meclisten de çıkmasıyla artık daha nitelikli bir kanuni zemin oluştu ve bunun üzerinden mesleki eğitime dair pratiğimizi ve teorimizi tahkim etmek seferberliği içindeyiz. İddiamız şu, biz mesleki eğitimi, eğitimin lokomotifi kılmaya ahdettik.“ dedi. 

Bursa´da “Mesleki Eğitim İstişare Toplantısı“

Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde, mesleki ve teknik eğitimde sektörün ihtiyacı olan nitelikli iş gücünü yetiştirmek ve özel öğretimin genel öğretimdeki payını yükseltmek amacıyla devletin sektöre sunduğu teşvik ve imkanlarla ilgili devletten beklenenler konusunda görüş alışverişinde bulunmak amacıyla, "Mesleki Eğitim İstişare Toplantısı" gerçekleştirildi. 

 

Demirci, toplantıda yaptığı konuşmada, Millî Eğitim Bakanlığının her bireyi ilgilendirdiği için iş yükü ve sorumluluğunun ve bunlarla beraber aldığı eleştirilerin de çok olduğunu belirtti. "İdeallerimiz ile realitemiz arasında bizi tatmin etmeyen bir mesafe var." diyen Demirci, bu mesafeyi kapatmak için önlerinde büyük iş yükleri bulunduğunu, bu mesafeden kaynaklanan eleştirilerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Millî eğitim camiasının üzerindeki netameli duyguyu atması, öz güvenini kuşanması ve geleceğe dair ümit aşılaması gerektiğini vurgulayan Demirci, şunları söyledi: "Camia olarak bu psikozu ve ruh halini yaşamakla beraber ülke olarak da bu ruh halini yaşıyoruz. Bir anlamda bu psikozun mahkumlarıyız. Belki de ülke olarak yaşamış olduğumuz bu haletiruhiyenin sebebi bizim, yani eğitimcilerin ruh hali. Bizim ruh halimiz, acaba ülkenin de ruh halini mayalıyor mu? Ülkemizin de her alanda her sektörde ruh halini ki biraz ezik, biraz kendine dair eleştiren, hatta yeri geldiğinde mazoşistçe eleştiren ruh halini acaba mayalıyor mu? Bu, bizim için cevabını vermemiz gereken netameli sorulardan, cevaplardan, çözümlerden, sorunlardan biri."

 

"Mesleki eğitimin geliştirilmesi bir ödevdir"

Demirci, batının Türkiye´ye "tampon" ve "çarşı" olmak üzere, iki rol biçtiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "Doğu ile batı, Müslümanlar ve Hristiyanlar, gelişmişler ve gelişmemişler, Suriyeli mülteciler ile Avrupa arasında bize bir tampon rolü biçiyor, birileri hadlerini aşarak. Öyle veya böyle bu rol, yeri geldiğinde benimsediğimiz, yeri geldiğinde benimsemediğimiz ama bir hakikat olarak da gerçekliğimiz. İkinci olarak bize bir çarşı pazar rolü biçiyorlar. Burada da şöyle bir ayrım var; üretmeyecek, tüketecek, tüketecek kadar da zengin olacak. Çünkü alım gücü olmalı ki kendilerinin ürettiğini bir nevi alabilelim. Bu, aslında yeni bir sömürge formu. Belki değil ama bizim için uzun bir zamandan beri var olan fakat yeni yeni hissettiğimiz bir sömürge formu."

 

Mesleki eğitimin 28 Şubat´tan bugüne yetim ve öksüz kaldığını vurgulayan Demirci, "Mesleki eğitimde, ´Sıra buraya geldi´ dedik. Son birkaç yılda mesleki eğitimin mevzuat alt yapısı, belirli bir kıvama getirildi. Geçen hafta Meclisten de çıkmasıyla artık daha nitelikli bir kanuni zemin oluştu ve bunun üzerinden mesleki eğitime dair pratiğimizi ve teorimizi tahkim etmek seferberliği içindeyiz. İddiamız şu; biz mesleki eğitimi, eğitimin lokomotifi kılmaya ahdettik." diye konuştu. Demirci, mesleki eğitimin geliştirilmesi, ayağa kaldırılması ve şahlandırılmasının bir vatan, millet ve devlet ödevi olduğunu, bunu herkesin gayreti ve desteğiyle yapacaklarını aktardı.

 

"Hedefimiz, bu öğretim yılı sonuna kadar 30 okul"

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay da ülkenin önde gelen sektörlerini baz alarak tematik meslek liselerini oluşturma çalışmalarına başladıklarını bildirdi. Sektörün arzuladığı nitelikli iş gücünü yetiştirmek, onların istihdamını sağlamak, üretime katkı sağladıktan sonra ülkenin sanayi yönünden kalkınmasını gerçekleştirerek katma değeri yükseltme gayreti içinde olduklarını anlatan Gülay, "Ne kadar eğitimli ve nitelikli iş gücü yetiştirirseniz kısa sürede kendi markanız olur. Kendi kullanacağız otomotiv gibi araçları da kendiniz üretmiş olursunuz. Sanayinin kalkınması için mesleki eğitimin nitelikli olarak sanayiyi, endüstriyi desteklemesi gerekiyor. Bu işbirliğini de oluşturmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı. Gülay, Antalya´da uçak teknolojileri alanıyla ilgili tematik bir meslek lisesi açtıklarını hatırlatarak, "Bunun gibi tek alanlı, sektörün arzuladığı nitelikli iş gücünü yetiştirecek okul sayısını ülke geneline yerleştirmek istiyoruz. Hedefimiz, bu öğretim yılı sonuna kadar 30 okulu devreye sokmak. Ancak niteliğini kaybetmemek için çok yaygınlaştırmayı düşünmüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 

"Akıllı insan kendi tecrübesiyle beraber başka tecrübelerden de istifade edendir”

Demirci, insan hayatının kendi tecrübesiyle yaşanacak kadar uzun olmadığını belirtti. "Akıllı insan kendi tecrübesiyle beraber başka tecrübelerden de istifade edendir" diyen Demirci, "İnsanlık tarihinde tüccarların kıymetini bilmiyoruz ve kıymetini bilmediğimizden dolayı bu kıymetten istifade etmiyoruz. Kurduğu firmalar en az 40-50 yıl ayakta duran ve 500-600 yıl daha ayakta kalacakmış gibi duran büyük tüccarların yapılarına baktığımızda o yapılar piramide benzer. En kalıcı yapılar piramitlerdir." ifadesini kullandı. 

 

Demirci, dünyaya nam salmış devletleri tüccarların kurduğunu aktararak, "Tüccar devlete en büyük örnek Roma İmparatorluğu´dur. Roma İmparatorluğu´nun kurulduğu yer kuzey İtalya´dır. Akdeniz havzası olduğu için ticaret çok müsait. Roma İmparatorluğu tüccar oligarşisidir. Mekke tüccar oligarşisinde olduğu gibi. Tüccarlar ticaretlerinin bekası ve gelişimi için zaman içinde bu organizasyonel kabiliyeti devlete dönüştürmüşler. Devlet de zaman içinde imparatorluk olmuş. Dünyanın en önemli ticaret merkezi olan Mısır ve Anadolu´yu iç ettikten sonra Roma imparatorluk oldu." diye konuştu. Dünyada medeniyeti inşa eden mesleğin tüccarlık olduğunu anlatan Demirci, şunları söyledi: "Burada kastedilen paraya odaklanan tüccar değil. Para ticaretin semeresidir, kendisi değildir. Ticaretin merkezinde insanlık, hassasiyetler ve eğitim vardır. Eğitim kavramı tarihimizde medreseler olarak karşımıza çıkmaktadır. Maalesef son 150-200 senedir bir fetret yaşıyoruz. 1600 ile 1800 yıllarda zamanın ruhunu anlayamamaktan dolayı vakit kaybettik. Fark ettiğimizde baya şeyler kaçırdık ve kendimizi toparlayamadık ama bugün toparlama imkanımız var. Bugün var olan insan farklı bir insan." 

 

“Meslek okullarımız, sektörle istişare halinde olacak”

Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay da mesleki ve teknik eğitimde ülke genelinde 3 bin 264 okulda, 1 milyon 600 binin üzerinde öğrenci, 130 bin öğretmenle, ülke sanayisine katkı sunacak iş gücünü yetiştirme çabası içerisinde olduklarını bildirdi. İş dünyası olmadan mesleki eğitimi yönlendirmenin mümkün olmadığını kaydeden Gülay, "İş dünyası talep edecek, biz yerine getireceğiz. Meslek okullarımız, sektörle istişare halinde olacak. Sektör hangi alanda istihdam istiyorsa, biz derhal o alanları revize edeceğiz. İş dünyamızın istihdam edemeyeceği alanları devam ettirmek istemiyoruz." diye konuştu. Program, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.